ŞEHİT KOMİSER YARDIMCISI MEHMET ÖNCÜL’E VEFA VE MİNNETLE
Türkiye’nin huzurunu, milletimizin birlik ve beraberliğini hedef alan karanlık eller; 23 Kasım 1992 Pazartesi sabahı Nazilli’de bir kez daha sahneye çıktı. O sabah güneş, diğer sabahlardan farklı doğdu. Çünkü milletinin güvenliği için yaşayan bir yiğit, Komiser Yardımcısı Mehmet Öncül, hain PKK pususu sonucu şehadete yürüdü. Bu yürüyüş, bir insanın hayatının sonlanmasından ibaret değildi; bir bayrağın şerefi, bir vatanın bağımsızlığı ve bir milletin onuru uğruna verilen en kutlu bedelin adıydı.
Şehit Komiser Yardımcısı Mehmet Öncül için polislik, bir meslek, bir memuriyet, bir görev tanımlaması değildi. O üniformayı her giydiğinde, Türk milletinin yüz yıllardır koruduğu haysiyetin ve istiklalin bir temsilcisi olduğunun bilincindeydi. Polis kimliğinde yazan unvandan önce, yüreğinde taşıdığı iman, sadakat ve sorumluluk vardı.
O, devletin vakarını, milletin namusunu ve ay-yıldızlı bayrağın şanını bir ömür boyu omuzlarında taşıyan kahramanlarımızdan biriydi. O’nun dünyasında görev, yalnızca nöbet saatleriyle sınırlı değildi. Görev; uykusuz gecelerin, yoğun mesailerin, tehlikeli operasyonların ötesinde bir adanmışlıktı. Bu adanmışlık; kalpten gelen bir vefa, gerektiğinde candan vazgeçmeyi göze alan bir teslimiyet ve vatana duyulan tarifsiz bir aşktı.
Şehadet haberi, geride gözü yaşlı bir eş, babasına doyamamış iki evlat ve acısı tarif edilemeyen bir aile bıraktı. Ancak bununla birlikte, nesilden nesile aktarılacak bir şeref mirası, bir duruş simgesi ve yürekleri aydınlatan bir fedakarlık meşalesi de bıraktı. Onun adı, bu milletin kahramanlık destanında sessiz ama en güçlü yankılardan biri olarak yerini aldı.
Naaşı, doğup büyüdüğü Antalya’nın Demre ilçesindeki Köşkerler Mahallesi Mezarlığı'nda ebedi istirahatgahına uğurlandı. Bugün o topraklarda yükselen her dua, o mezarın üzerinde esen her rüzgar, Şehit Mehmet Öncül’ün hatırasını yeniden diriltiyor. Köşkerler’in taşlarına sinen hatıralar, Demre’nin rüzgarında yankılanan onun ismi; bu milletin hafızasında asla silinmeyecek bir iz olarak yaşamayı sürdürüyor.
Her yıl kabrine bırakılan çiçekler, edilen dualar, yakınlarının ve meslektaşlarının gözlerinde biriken yaşlar; onun hatırasının ne kadar derin ne kadar kalıcı ve ne kadar anlamlı olduğunun sessiz birer şahididir. Bu dualar, onun ömrü boyunca taşıdığı bayrak aşkının bir devamı; o gözyaşları ise milletimizin yiğit evlatlarına duyduğu vefanın bir nişanesidir.
Bugün bizler bu vatanda özgürce nefes alabiliyorsak; çocuklarımız sabahları okullarına umutla, güvenle gidebiliyorsa; ailelerimiz yuvalarında huzur içinde sofralarına oturabiliyorsa ve ay-yıldızlı bayrağımız göklerde gururla, onurla dalgalanıyorsa…
Tüm bunlar, Şehit Mehmet Öncül gibi kahramanların tereddüt etmeden, hiçbir karşılık beklemeden, sessizce ve fedakarca ortaya koydukları mücadelelerin eseridir. Onların biz fark etmeden ördüğü güven duvarları, bugün milletçe nefes aldığımız özgürlük havasının görünmez temellerini oluşturur. Her adımımızda, her huzurlu günümüzde, her göğe baktığımızda dalgalanan o bayrakta onların alın terinin, cesaretinin ve canıyla ödediği bedelin izleri vardır. Onlar; milletimizin bağımsızlık yolunda, ateşten çizilmiş görünmez birer ışık, karanlığı aydınlatan umut ışığı ve geleceğe miras kalan birer şeref nişanesidir.
Aziz şehidimiz Komiser Yardımcısı Mehmet Öncül’e Allah’tan rahmet; ailesine, meslektaşlarına ve aziz milletimize sabırlar diliyoruz.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Onun bıraktığı iz, bu topraklarda ilelebet yaşayacaktır.
***
Alper UZUNGÜNGÖR
Başkomiser (E)
Şehit Komiser Yardımcısı Mehmet Öncül için polislik, bir meslek, bir memuriyet, bir görev tanımlaması değildi. O üniformayı her giydiğinde, Türk milletinin yüz yıllardır koruduğu haysiyetin ve istiklalin bir temsilcisi olduğunun bilincindeydi. Polis kimliğinde yazan unvandan önce, yüreğinde taşıdığı iman, sadakat ve sorumluluk vardı.
O, devletin vakarını, milletin namusunu ve ay-yıldızlı bayrağın şanını bir ömür boyu omuzlarında taşıyan kahramanlarımızdan biriydi. O’nun dünyasında görev, yalnızca nöbet saatleriyle sınırlı değildi. Görev; uykusuz gecelerin, yoğun mesailerin, tehlikeli operasyonların ötesinde bir adanmışlıktı. Bu adanmışlık; kalpten gelen bir vefa, gerektiğinde candan vazgeçmeyi göze alan bir teslimiyet ve vatana duyulan tarifsiz bir aşktı.
Şehadet haberi, geride gözü yaşlı bir eş, babasına doyamamış iki evlat ve acısı tarif edilemeyen bir aile bıraktı. Ancak bununla birlikte, nesilden nesile aktarılacak bir şeref mirası, bir duruş simgesi ve yürekleri aydınlatan bir fedakarlık meşalesi de bıraktı. Onun adı, bu milletin kahramanlık destanında sessiz ama en güçlü yankılardan biri olarak yerini aldı.
Naaşı, doğup büyüdüğü Antalya’nın Demre ilçesindeki Köşkerler Mahallesi Mezarlığı'nda ebedi istirahatgahına uğurlandı. Bugün o topraklarda yükselen her dua, o mezarın üzerinde esen her rüzgar, Şehit Mehmet Öncül’ün hatırasını yeniden diriltiyor. Köşkerler’in taşlarına sinen hatıralar, Demre’nin rüzgarında yankılanan onun ismi; bu milletin hafızasında asla silinmeyecek bir iz olarak yaşamayı sürdürüyor.
Her yıl kabrine bırakılan çiçekler, edilen dualar, yakınlarının ve meslektaşlarının gözlerinde biriken yaşlar; onun hatırasının ne kadar derin ne kadar kalıcı ve ne kadar anlamlı olduğunun sessiz birer şahididir. Bu dualar, onun ömrü boyunca taşıdığı bayrak aşkının bir devamı; o gözyaşları ise milletimizin yiğit evlatlarına duyduğu vefanın bir nişanesidir.
Bugün bizler bu vatanda özgürce nefes alabiliyorsak; çocuklarımız sabahları okullarına umutla, güvenle gidebiliyorsa; ailelerimiz yuvalarında huzur içinde sofralarına oturabiliyorsa ve ay-yıldızlı bayrağımız göklerde gururla, onurla dalgalanıyorsa…
Tüm bunlar, Şehit Mehmet Öncül gibi kahramanların tereddüt etmeden, hiçbir karşılık beklemeden, sessizce ve fedakarca ortaya koydukları mücadelelerin eseridir. Onların biz fark etmeden ördüğü güven duvarları, bugün milletçe nefes aldığımız özgürlük havasının görünmez temellerini oluşturur. Her adımımızda, her huzurlu günümüzde, her göğe baktığımızda dalgalanan o bayrakta onların alın terinin, cesaretinin ve canıyla ödediği bedelin izleri vardır. Onlar; milletimizin bağımsızlık yolunda, ateşten çizilmiş görünmez birer ışık, karanlığı aydınlatan umut ışığı ve geleceğe miras kalan birer şeref nişanesidir.
Aziz şehidimiz Komiser Yardımcısı Mehmet Öncül’e Allah’tan rahmet; ailesine, meslektaşlarına ve aziz milletimize sabırlar diliyoruz.
Ruhu şad, mekanı cennet olsun.
Onun bıraktığı iz, bu topraklarda ilelebet yaşayacaktır.
***
Alper UZUNGÜNGÖR
Başkomiser (E)
Yorumlar
Yorum Gönder