ŞEHİT KOMİSER ALİ YAŞAR GÜNAYDIN

1970’li yıllar...

Türkiye Cumhuriyeti için zor, karanlık ve çalkantılı bir dönemdi. Cumhuriyet’in kazanımları ve temel değerleri tehdit altındaydı.

Devlet düzeni zayıflamış, hukuk ve adalet duygusu sarsılmış, kardeşin kardeşe düşman edildiği günler yaşanıyordu.

İşte böylesine zor bir dönemde insan onuru ve hukuk devleti için büyük bir özveriyle görev yapan idealist bir emniyet mensubuydu Komiser Ali Yaşar Günaydın.

1954 yılında Kastamonu Tosya’da dünyaya gelen Günaydın, İstanbul’da büyümüştü. Genç yaşta ülkesine hizmet etmeyi arzulayarak 1973 yılında Polis Koleji’nden, 1976 yılında ise Polis Enstitüsü’nden mezun oldu.

Eğitimini tamamladıktan sonra doğup büyüdüğü İstanbul’a atandı. Komiserliğe terfi ettiğinde, evli ve iki çocuk babasıydı.

Beyoğlu İlçe Emniyet Müdürlüğünde 2.Şube Gasp Büro Amiri olarak çalışıyordu.
Mesleğini sadece bir iş değil, bir vatan görevi olarak gören Ali Yaşar Günaydın, dürüstlüğü, cesareti ve görev bilinciyle meslektaşlarının takdirini kazanmıştı.

Görev yaptığı yıllar, Türkiye’de sokakların karıştığı, kardeşin kardeşe düşman edildiği, ideolojik ayrışmaların devletin her kademesine sirayet ettiği bir dönemdi.

Toplum, sağ-sol, Alevi-Sünni, devrimci-ülkücü şeklinde keskin çizgilerle bölünmüştü. Her gün sokaklarda bombalar patlıyor, kahvehaneler, işyerleri, toplu taşıma durakları kurşunlanıyor; masum insanlar can veriyordu.

Üretim durmuş, temel tüketim mallarına ulaşmak zorlaşmış, toplumda korku ve umutsuzluk hâkim olmuştu. Karaborsa ve kaçakçılık, özellikle silah kaçakçılığı artmış, devletin otoritesi sarsılmıştı.

İşte bu kaosun ortasında Komiser Ali Yaşar Günaydın, görevini hiçbir endişe duymadan, inandığı değerler uğruna kararlılıkla sürdürdü.

O, hukukun üstünlüğüne inanan, halkın huzuru için gerektiğinde canını ortaya koymaktan çekinmeyen bir kamu görevlisiydi. Ne var ki, bu duruşu onu yasa dışı örgütlerin hedefi haline getirdi.

Sol düşünceli yayınlarda “işkenceci” ve “faşist” gibi haksız ithamlarla karalanmaya çalışıldı. Sağ görüşlü kesim tarafından da ideolojik saiklerle yüceltilerek adı siyasi kavgaların içine çekilmeye çalışıldı.

Ancak Ali Yaşar Günaydın, sadece devletin, hukukun ve milletin tarafında yer aldı.

Bu kararlılığı, onu hedef haline getirmişti. 7 Kasım 1979 sabahı, saat 10.00 sularında İstanbul Yenidoğan Mahallesi 100.yıl Caddesi üzerindeki evinden işine gitmek üzere çıktığı sırada…

TKP/ML-TİKKO terör örgütü mensubu üç hain tarafından düzenlenen silahlı saldırı sonucu şehit edildi.

O gün sadece bir komiser değil, aynı zamanda Cumhuriyet’e, hukuka ve insan onuruna adanmış bir ömür son buldu.

Şehit Komiser Ali Yaşar Günaydın’ın şehadeti, Türkiye’nin yakın tarihine düşülmüş acı ama onurlu bir not olarak kaldı.

Onun şehadeti, yalnızca bir onurlu bir polisin değil; Cumhuriyet’e, hukuka ve vatanına adanmış idealist, bir Türk evladının öyküsüdür.

Bugün onu anarken sadece bir şehidi değil; hukukun, demokrasinin ve Cumhuriyetin yılmaz savunucusunu da anıyoruz.

Ruhu şad olsun.


Alper UZUNGÜNGÖR

Alper UZUNGÜNGÖR





***

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

II. MEŞRUTİYET’İN İLANI VE SİYASİ GELİŞMELER (1908 -1914)

TANZİMAT FERMANI (3 Kasım 1839)

ÜÇ ŞEHİT ÖYKÜSÜ (Polis Memurları Abdullah Bülbül, Mehmet Çolak ve Mustafa Kılıç’ın Anısına)