GÜROYMAK’TA ŞEHİT DÜŞEN KAHRAMAN POLİSLERİ UNUTMAYACAĞIZ

İstiklal Harbi’nin çetin günlerinde, işgalci güçlerin ve yerel işbirlikçilerin oyunları henüz hafızalarda tazeyken, Güroymak bu kez terör örgütü PKK’nın karanlık emellerinin gölgesinde yeni bir fırtınaya savruldu.

Olağanüstü hal uygulamalarının ağır şartlarıyla örülü, sabrın ve direncin sınandığı zorlu bir dönem yaşanıyordu. Terör örgütü PKK, köylere saldırıyor; genç yaşlı, kadın erkek ayırt etmeksizin katliam yapıyor, yollara mayın döşüyor ve ağır makinalı tüfeklerle kentlere saldırıyordu.

18 Ekim 2011 Salı günü, Güroymak-Hizan karayolunun Aşağı Kolbaşı köyü yakınlarındaki köprünün menfezini tuzakladılar. Saat 16:10 sularında, zırhlı polis aracı geçerken uzaktan kumanda ile patlattıkları C4 cinsi mayın büyük yıkıma yol açtı. Patlamanın etkisiyle yaklaşık 5 tonluk enerji ve yüksek ısı açığa çıktı.

Olay yerine intikal eden güvenlik ekipleri bir yandan sağlık görevlileriyle yaralılara müdahale ederken diğer yandan Bitlis/Güroymak İlçesi kırsal alanını kontrol altına aldılar. İlk incelemelerde, zırhlı araçta bulunan 5 polis memuru ile yoldan geçen bir kamyonda bulunan iki yaşındaki bir kız çocuğu ve babasının hayatını kaybettiği anlaşıldı. Hastaneye kaldırılan dört kişiden biri de daha sonra şehit düştü.

Şehit Polis Memuru Bülent Emen: Balıkesir’in İvrindi ilçesine bağlı Korucu Beldesi’nden. Şehit düştüğünde 38 yaşındaydı. Ardında gözü yaşlı bir eş, iki evlat ve tarifsiz bir özlem bıraktı. Şehadetinden kısa süre önce sosyal medyada yazdığı şu cümle onun iç dünyasını özetliyordu: “Allah düşmanın bile şereflisini versin.”

Şehit Polis Memuru Kamuran Ercan: 1987 doğumluydu. Van Edremit İlçesi’nde dünyaya gelmişti. Devletin vakarını taşıyan, milletin huzurunu koruyan bir yiğitti. 24 yaşında şehit düştü ve ardında 11 aylık oğlu Ümit Nebi kaldı. O küçük eller, şimdi babasının Devlet Övünç Madalyası’nı tutuyor.

Şehit Polis Memuru Şaban Kılıçarslan: 1970 doğumluydu. Adana’nın Ceyhan ilçesindendi. Yetim ve öksüz büyümüş, dedesi tarafından yetiştirilmişti. Ardında iki erkek ve bir kız evladı yetim kaldı. Evlatları emanetimizdir.

Şehit Polis Memuru Volkan Sabaz: 22 yaşında ve Ağrı doğumluydu. Vatan sevgisiyle büyümüş ve görev bilinciyle yola çıkmıştı. Naaşı İzmit Bağçeşme Polis Şehitliği’nde toprağa verildi.

Şehit Polis Memuru Yalçın Demir: 1987 doğumlu, Ağrı ilinin Sıtkıye Mahallesi’nden. Beş çocuklu mütevazı bir ailenin ikinci evladıydı. Çocuk yaşta sorumluluk almayı öğrenmişti. Kardeşi Polis Memuru Abdullah Demir’in de Güroymak İlçesi’nde görev yapıyor olması, bu kaderin ne kadar acı ama gururlu bir tesadüf olduğunu gösteriyor.

Meslektaşlarımızın şehadeti, bize vatanın ne demek olduğunu, bu toprakların hangi bedellerle korunduğunu ve hangi yüreklerin sessizce ama onurla sustuğunu hatırlatıyor.

Bu olayın ardından terör örgütü, yerel iş birlikçilerden ve uluslararası kirli odaklardan sağladığı destekle Türkiye Cumhuriyeti’ni pazarlık masasına oturtmak için saldırılarının dozunu giderek artırdı. Nitekim, Güroymak’taki patlamadan yalnızca bir gün sonra, 19 Ekim 2011’de Hakkari-Çukurca ilçesindeki askeri birliklere eş zamanlı saldırılar düzenlendi. Bu vahşi saldırılarda 24 kahraman askerimiz şehit düşerken, 18 Mehmetçiğimiz yaralanmıştır.

Vatanına, bayrağına ve insanına hizmet etmeyi gönülden isteyen şehitlerimiz sustular; ama biz anlatacağız. Onlar gittiler, biz ve Güroymak halkı hep birlikte hatıralarını yaşatacağız ve UNUTMAYACAĞIZ.

Ruhunuz şad, mekânınız cennet olsun.


***

Alper UZUNGÜNGÖR
Başkomiser (E )

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

II. MEŞRUTİYET’İN İLANI VE SİYASİ GELİŞMELER (1908 -1914)

TANZİMAT FERMANI (3 Kasım 1839)

ÜÇ ŞEHİT ÖYKÜSÜ (Polis Memurları Abdullah Bülbül, Mehmet Çolak ve Mustafa Kılıç’ın Anısına)