BÜYÜK TAARRUZ VE BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ (26-30 AĞUSTOS 1922)



30 AĞUSTOS BÜYÜK TAARRUZ VE
BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ


Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, Sakarya Meydan Muharebesi’ni kazandıktan sonra kesin bir zafere ulaşmak için ordunun savaş kabiliyetini artıran taarruz planı geliştirmiştir. TBMM’nin de dahi olduğu bu çalışmalar kapsamında seferberlik ilan edilmiş, bütün kaynaklar yeni kurulan ordunun emrine verilmiş, komutanlıklara atamalar yapılmıştır.[1]

Böylece ordunun asker, silah ve mühimmatı ile malzeme eksiği giderilmiştir. Farklı cephelerdeki savaş topları, Akşehir’de toplanarak sertifikasyon ve atış cetvelleri hazırlanmıştır. Askerlere silah ve savaş eğitimi verilmiştir. Atölyelerde silah ve cephane, koşum takımı, nal ve kılıç gibi malzemeler üretilmiştir. Uluslararası düzeyde ayni ve nakdi yardımlar temin edilmiş, diplomatik destek sağlanmıştır. Bu çalışmaların bir kısmını aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz.

Sovyet Rusya, Azerbaycan ve Hindistan ile kurulan ilişkiler sayesinde silah, giyecek, gıda ve sağlık yardımı alınmıştır. İngilizlerin el koyduğu tonlarca silah, cephane ve mühimmat kaçırılarak gemilerle İnebolu’ya, buradan Ankara’ya taşınmıştır. Ali Fethi Okyar, İngiltere’ye gönderilerek Ankara hükümetinin barıştan yana olduğu mesajı verilmiştir. Milli eğitim ve sağlık şurası toplanarak önemli kararlar alınmıştır. Almanya, İtalya ve Fransa ile anlaşmaya varılmış, bazı vilayetlerde inşa ettirilecek okul, hastane, yol ve köprü gibi projelerin desteklenmesi sağlanmıştır. İngiltere ve İtalya’dan hava keşfi için uçak satın alınmıştır.

Bu arada Kıbrıs, Elcezire ve Doğu cepheleri ile Kuvayı Milliye güçlerinden toplanan silah ve mühimmatı ile askerler gece yürüyüşleri ile kaydedilen bölgelere yanaştırılmıştır. Batı Cephesi Komutanlığı bünyesinde kurulan Birinci Ordu’nun komutanlığına Sakallı Nurettin Paşa, İkinci Ordu’nun komutanlığına Yakup Şevki Paşa getirilmiştir. Kolordu, tümen ve alay komutanlıkları ise başarılı bulunan genç ve enerjik subaylara vermiştir.[2]

Mustafa Kemal Paşa, büyük bir gizlilik içinde yaklaşık on aydır devam eden çalışmalarını sonlandırmış ve 20 Ağustos 1922 günü Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ile birlikte Ankara’dan Akşehir’deki Batı Cephesi karargahına giderek Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa ve diğer kumandanlarıyla taarruz planlarını gözden geçirmiştir. 24 Ağustos’ta Şuhut kasabasının Yalı Mahallesindeki özel bir mülkte topladığı kurmay heyetiyle geç saatlere kadar durum değerlendirmesi yapmıştır. Nihayet Mehmetçiğin taarruz planı gereği gece yarısı yürüyüşleri yaparak düşman mevzilerine iyice yaklaştığı haberini alınca, 25 Ağustos günü Kocatepe’nin güneybatısındaki Çadırlı Ordugahına gelmiştir.

26 Ağustos günü sabahın ilk ışıklarında Kocatepe’deki yerini almış, saat 05.30 sıralarında Türk Milletinin kaderini değiştirecek taarruz emrini vermiştir. Türk topçusunun yoğun bombardımanı sonucu ilk yarım saatte Yunan mevzileri ağır hasar görmüştür. Sakallı Nurettin Paşa’nın komuta ettiği Birinci Ordu, süngü hücumuna geçerek Kırcaaslan Tepe, Tınaz Tepe, Belen Tepe ve Kalecik Sivrisini almıştır. Ahır Dağını aşan Fahrettin Paşa komutasındaki Süvari Kolordusu, kusursuz manevralarla düşman mevzilerini ikiye bölmüş, ikmal ve irtibatını kesmiştir.

27 Ağustos’ta gün ağarırken tekrar taarruza geçilmiştir. Öğle vakti, Mustafa Kemal Paşa, Genelkurmay Başkanı Fevzi Paşa ve Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa, ön cepheye kadar gelerek savaşı bizzat yönetmişlerdir. Çiğiltepe düşürülemeyince başarısızlığı gururuna yediremeyen tümen komutanı Yarbay Reşat, tabancasıyla intihar etmiştir. Bu elim olaydan bir süre sonra Çiğiltepe ele geçirilmiş ve önü açılan piyadelerimiz Afyon, Sandıklı ve Şuhut hattını temizlenmiştir. Aynı gün Yakup Şevki Paşa’nın komutasındaki İkinci Ordu, Afyon-Eskişehir demiryolunun kuzeyinden ve Konya istikametinden ilerleyen takviye düşman taburlarını geri püskürtmüştür. Çember içine alınan Yunan askeri, Türk topçusunun isabetli atışı, süvari ve piyadelerin taarruzuyla dağıtılmış, 28 Ağustos’ta çaresiz bir halde mevzilerini terk ederek Kütahya Dumlupınar’a kaçmaya başlamıştır. Büyük taarruz planı mükemmel bir şekilde işlemiş, arazinin zorluğu ve düşmanın savunma gücü, ordumuzun ilerleyişini durduramamıştır.

29 Ağustos’ta Afyon’a gelen Başkomutan Mustafa Kemal Paşa, silah arkadaşlarıyla durum değerlendirmesi yaparak kesin bir zaferle muharebeyi bitirme kararı almıştır. Aynı gün 50 kilometre yol katederek yeni bir taarruz harekatı için Kütahya Dumlupınar’a gelmiş ve 30 Ağustos günü saat 14.00’de Zafertepe’den taarruz emrini vermiştir. Mustafa Kemal Paşa’nın bizzat yönettiği taarruz ile Yunan kuvvetleri büyük ve kesin bir hezimete uğratılmış, komutanları General Trikopis ve General Diyenis Murat Dağı yakınlarında İzmir’e kaçarken maiyetiyle birlikte esir alınmıştır.

Mustafa Kemal Paşa’nın önderliğinde gerçekleşen Büyük Taarruz zaferiyle Anadolu, işgalcilerden temizlenerek bağımsızlık kazanılmış, Anadolu Türklere vatan kılınmıştır.

Alper UZUNGÜNGÖR

***

Kaynakça:

(i) Nutuk, Atatürk Araştırma Merkezi Başkanlığı, Ankara, y.2022.
(ii) Nusret Özselçuk, 30 Ağustos Zaferi, Makale, Erişim Tarihi:15.08.2023 (https://atamdergi.gov.tr).
(iii) İsmet Görgülü, Büyük Taarruz, Makale, Erişim Tarihi:15.08.2023 (https://www.msb.gov.tr).
(iv) Hakkı Mümin May, Türk Kurtuluş Savaşının Finansmanı, Makale, 2009, Erişim Tarihi:15.08.2023 (https://www.mevzuatdergisi.com).

Dipnotlar:

[1] TBMM, 5 Nisan 1921’de Mustafa Kemal Paşa’yı başkomutan ilan etmiştir.
[2] Mustafa Kemal Paşa, Büyük Taarruz planını hazırlarken yeni kurulan I. Ordu Komutanlığına önce Ali İhsan Paşa sonra Ali Fuat (Cebesoy) ve Refet (Bele)’yi düşündüğünü ancak görevi Nurettin Paşa’ya verdiğini Nutuk s.252-254.’te anlatmaktadır.